ESKİ CHP’Lİ ÖMER KÖSEOĞLU MÜCADELEYİ BIRAKMIYOR
13/12/2024
ESKİ CHP’Lİ ÖMER KÖSEOĞLU
MÜCADELEYİ BIRAKMIYOR
CHP’ye üyen olamayan Ömer Köseoğlu sosyal medya hesabından serzenişe devam ediyor. Yerel seçim arifesinde parti içi politikaları protesto etmek amacıyla istifa eden, sonra da parti üyeliğine bir türlü kabul edilmeyen partisiz Ömer Köseoğlu ilçe başta ilçe başkanı olmak üzere olaya dahil olmayıp suskun duran parti büyüklerine isim vermeden sitem etti. Ömer Köseoğlu parti içi meselelerin yanı sıra, ülke gündemine dair öngörülerini ve olası bir erken yada baskın seçim halinde CHP’nin izlemesi gereken yolu da takipçileri ile paylaştı. Köseoğlu’nun üç ayrı gün yaptığı paylaşımlarını siz değerli okurlarımız için yayınlıyoruz;
“Merhaba, dün gece partinin ilçe danışma kurulu toplantısı vardı, gitmedim. Neler konuşuldu? Onu da bilmiyorum. Eğer orada olsaydım ve bir konuşma yapsaydım derdim ki!…
Siyasette gündemi doğru yakalayan, şartların kendi lehinde gelişeceğini görenler bunu tez değerlendirirler. Bugün ekonomik koşulların ezdiği bir ülkede mevcut iktidar için, erken seçim bir intihar gibi görünebilir. Ancak uzun dönemde de iktidarda kalabilme zora girdiyse, son bir şans umuduyla bir baskın seçim olabilir. Peki kazanır mı?
Uzlaşmaz iki siyaseti, MHP ve DEM partilerini AKP potasında eritebilirse, Suriye fatihi görüntüsü altında, “Bakın hepsi geri dönecek” umudunu halka kabul ettirebilirse, bozuk ekonomiyi onlar (mülteciler) gidince, emekliye, asgari ücrete zam olarak vereceğine halka inandırırsa, neden kazanmasın ki!!..
Peki biz ne yapmalıyız? Küçük ölçekten, Çivril’den bakalım ne yapılabilirlere. Ya da vazgeçtim ne yapmamalıyız sorusunun cevabını düşünelim. Partinin bir an önce demokratik yapısının sağlanması, seçimde oy vermedi gerekçesiyle disipline gönderilen partililere, bu sürecin ortaya çıkmasında ilçe başkanının tavrının belirleyici olduğundan, sadece onlar (oy vermeyenler) suçluymuş gibi “hain” ithamından tez vazgeçilmesi.
Bir başka oluşumla seçime girip partiyi zayıflatan 3-5 kişinin disipline gitmesine hayır demem, ama bu kadar geniş tutulursa yeni oluşan düşmanlıklar Çivril’de partiye çok güç kaybettirir.
İlk kongrede mevcut ilçe başkanının hatalarının hesabı sorulmalı, parti yeniden kazanılmış bir belediye seçimleriyle hoşgörüyle, inançla, şevkle herkesin karşılanacağı bir yuvaya dönüşmeli.
OKUDUĞUNU ANLAMAYAN Sayın İlçe Başkanına!!
Genellikle Facebook’ta bu kadar sık yazmam, hele aynı günde iki paylaşım yapmam, sanırım bu ilk oluyor. Biraz önce Genç Çivril Gazetesi’nde sayın Aysun Yazıcı’yla yapılmış bir röportajı okudum. Aysun hanımın bir sorusuna sayın ilçe başkanı, Ömer Köseoğlu, Nuri Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun adaylığına karşı olduğu için üyeliğe kabul edilmedi demiş!!.
Sayın başkan yazılarım ortada. Mart 26 da bir paylaşımımda geçiyor o cümle. Bilal’e anlatır gibi anlatayım size. Ben, partinin Ocak ayı ortalarında Denizli Büyük Şehir Belediye Başkan Adayını açıkladığı gün, orada da ön seçim yapılmayışını istifa nedenlerimden sadece birisi olarak yazmıştım. Konu sayın Çavuşoğlu’nun şahsı değil, demagoji yapmayın. Konu aday belirleme yöntemine karşı benim tepkimdir. Bir daha yazıyorum, ben hep partimin adayının destekleyeceğimi o gün de bugün de söylüyorum.
Yazdıklarımı lütfen anlayana kadar okuyun. Hakkımda yalan yanlış ithamda bulunmayın. Yazdıklarım kayıtlı.
Günaydın, sabah haberlerine bakıyorum. Suriye de yeni bir dönem başlıyor. Uzmanlar dört ayrı oluşumu haritada, olası sınırlarıyla tartışıyor. Golan tepelerinde Dürziler, Lazkiye’de Aleviler, kuzeyde yeni komşumuz!! PYD yönetiminde Kürtler ve ortada Sünni bir İslam devleti.
Sorular çok. En önemlisi bizdeki sığınmacılar geri döner mi? Dönerse zalim Esad’ın devrilmesi, ekonominin düzelme umudunun artması, “Suriye Fatih’i !!” Propagandasıyla olası bir baskın seçim olursa ülkedeki siyasi dengeler değişir mi? Aylar öncesinden Apo’yu meclise getirin çağrısı, süreçte, ülke siyasetçilerine havanda su dövdüren tartışmaları yaptırırken, acaba bu günlerin geleceği tüyosu kimlere fısıldanmıştı? Peki çözüm, bunca yıldır “Kürt sorununu!!??” Vardı, yoktu tartışmalarıyla geçiren siyasetçilerin gözünde, çözüm sadece, Apo’yu “Bizim Kürt” gibi gösterebilmede mi? Şam’da namaz kılalım derken Dimyat ne olur acep?
Yarın CHP danışma kurulu toplantısı varmış, Facebook’ta gördüm. Üyeler davetli olduğundan kapıdan döndürürler, gitmeyeyim. Uzunca bir süredir de partiyi derleme toparlama yolunu değil tam aksine “muhalif” temizleme, konuşanları “tecrit” etme anlayışını seçen ilçe başkanı ve ayrıca susarak ona destek verenler, varsın birlik beraberlik mesajlarıyla geceyi çoşkuyla geçirsinler. Olası bir baskın seçimde muhtemeldir ki 31 Mart seçimlerinde ülkedeki bozuk ekonomiyle CHP’ye yönelen kitleler bu sefer “Suriye fatihi” dolduruşuyla tıpkı (terör korkusuyla) Kasım 2015 seçimlerinde ki gibi yer değiştirebilirler. Benim partililere çağrım o ki; gelin konuşalım, tartışalım, hoşgörü ortamıyla parti bütünlüğünü sağlayalım. Yoksa yapılan bu kötülük hem partiye zarar veriyor, hem de kalıcı yeni düşmanlıklara yol açıyor.
Ben düşüncelerimi yazarım. Varsın “Uzak durun” denmesine insanlar ses çıkaramasın, varsın söylemlerime cevap veremeyenler kendilerini “mağduru oynuyor” diyerek avutsunlar, yapılan, ilçe başkanının partinin sağlıklı yapısını bozmasıdır. Sağlıcakla kalın.”