Başkan Aslan’dan Gazetecilere Jest ÇİVRİL BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM HAKKI ASLAN, ÇİVRİL YEREL BASIN TEMSİLCİLERİNE YEMEK VERDİ. 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ YEMEĞİNDE DENİZLİ’NİN BÜYÜKŞEHİR OLUŞU ANA GÜNDEM KONUSU OLDU. Çivril yerel basın temsilcileri, Çivril Belediye Başkanı İbrahim Hakkı ASLAN’ın verdiği akşam yemeğinde bir araya geldi. Çivril’de bulunan yerel gazeteler Çivril’in Sesi, Yeşil Çivril ve 30 Ağustos Gazetesi basın mensuplarına yönelik verilen yemekte yerel basının sorunları ve ilimizin Büyükşehir olması meselesi tartışıldı. Yerel Basın temsilcileri, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde böyle bir sürprizle karşılaşmış olmaktan büyük bir mutluluk yaşadıklarını belirtirlerken başkan ASLAN’a teşekkür ettiler. Yemekte Çivrilin Sesi’nden Sabahattin YAMAN ve Soner SOLAK, Yeşil Çivril Gazetesi’nden Bülent ÇAKIR ve Muhittin ÇAKIR 30 Ağustos Gazetesi’nden de Celal Kadri TORT yer aldı. Belediye Başkanı İbrahim Hakkı ASLAN konuşmasında “Basının dördüncü kuvvet olarak toplumda çok önemli bir işlev gördüğünü söylerken özellikle bağımsız ve tarafsız bir gazetecilik anlayışının ülkemizin demokrasi kültürüne çok önemli katkılar vereceğini söyledi. Yerel gazetelerin çıktığı yerlerde uzun süreli yaşamalarının da önemini vurgulayan ASLAN, gazetecilerin 10 Ocak günlerini kutladı.” Yerel basın temsilcileri de Çivril Belediye Başkanı’na duyarlılığı nedeniyle teşekkür ederlerken bu tür buluşmaların daha sık yapılması temennisinde bulundular. Toplantıda sık sık Büyükşehir konusu gündeme gelirken gazeteciler başkan ASLAN’a yasanın içeriği ve uygulamayla ilgili karşılaşılacak sorunları sordular. Başkan İbrahim Hakkı Aslan “13 ilde büyük şehir belediyesi kurulmasına dair yasanın onaylanması ile Denizli ilimiz de tüm mülki hududu içine alarak büyük şehir olmuştur. Denizli’nin büyük şehir olmasını uzun yıllardır bizler de istiyorduk ve destekliyorduk. Ancak bizim düşündüğümüz Denizli Büyük şehri 30 km çevresini kapsayacak, yani önceki büyük şehir yasasına uygun bir yapıda olması idi. Denizli ilinin tüm mülki hudutlarını kapsayarak kurulan büyük şehir hukuki tekniği, yerel yönetim anlayışı ve özellikle tüzel kişiliği feshedilen köyler ve belediyeler açısından değerlendirildiği zaman bu şekilde yapılan bir Büyükşehir yapılanması bazı sorunları da beraberinde getirecektir” dedi. Yasanın çıkmadan önce kamuoyu tarafından detaylı bir şekilde irdelenmediği ve tartışılmadığını belirten Aslan “Yasa kamuoyunda, yerel yönetimler örgüt ve birliklerinde, üniversite ve bilim çevrelerinde yeteri kadar tartışılmamıştır. Bu yasa Türk İdari Sistemi’ni önemli ölçüde değiştiren bir yasa olarak tıpkı bir Anayasa, bir siyasi partiler kanunu, bir seçim yasası gibi temel bir yasadır. Tüzel kişiliği feshedilen köyler ve belediyelerde referandum yapılması daha uygun olurdu. Böylece halkın da ne istediği dikkate alınarak daha demokratik bir yasa yapılmış olurdu” dedi. YASA DEĞERLENDİRİLİP YENİDEN ELE ALINMALIDIR Yasanın konunun muhataplarının da içinde olduğu demokratik platformlarda tartışılarak ihtiyaca cevap verecek şekilde hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Hakkı Aslan “Bize göre yasa yeniden değerlendirilip ele alınarak büyükşehirin yapacağı hizmetler ve yetkileri birden fazla ilçeyi kapsayan daha geniş ölçekli projelerle sınırlandırılmalıdır. Mesela, ilçeyi ve ilçeye bağlı kasaba ve köyleri büyükşehire bağlayan yolların yapımı, kanalizasyon, arıtma tesisleri, katı atık toplama-değerlendirme ve dönüşüm tesisleri, doğayı ve çevreyi korumaya yönelik büyük ölçekli projeler, kentsel dönüşüm, toplu ulaşım, büyük turizm projeleri ve büyük çapta diğer altyapı gibi çalışmalar büyükşehirin görevi olmalı. Mesela bir ilçe veya mahallede bir sokağa isim vermek yetkisinin büyükşehire verilmesi gibi çok küçük teferruatların Büyükşehir görevinde olmasını anlamak mümkün değildir.2014 seçimlerinden sonra uygulamada büyükşehire verilmiş bir çok görev ve yetkinin büyükşehir belediye meclis kararıyla ilçe belediyelerine devri gündeme gelecektir. Oysa kamu kurumlarının yetki ve sorumlulukları daha baştan yasa ile net ve şeffaf bir şekilde düzenlenirse daha verimli kamu hizmeti üretilebilir” dedi. VATANDAŞ HİZMET’E ÇOK ZOR ULAŞACAKTIR 2014 seçimlerinden sonra tüzel kişilikleri ortadan kalkan Kasaba ve köyler de yaşayan vatandaşların eskisi gibi belediye başkanı ya da belediye personeline sıkıntı ve taleplerini direk aktaramayacağını dolayısıyla da hizmet alımında vatandaşın mağdur olacağını belierten Aslan “Hizmetlerde çoğu zaman hizmet alan vatandaşlarla yönetim merkezleri arasında diyalog ve bağ kurma zorluğu yaşanacaktır. Örneğin, içme suyu yönetimi, bakımı Büyükşehir görevleri arasında sayılmıştır. İlçelerde kurulacak Büyükşehir hizmet ofisleri ya da şubeleri ile bu hizmeti yürütebilirsiniz. Ancak, ilçeye 30 km içme su hizmetinin yürütme merkezi Büyükşehir 130 km mahallede yaşayan bir vatandaşın hizmeti yerinde görenlerle ilgili bir itirazı ya da hizmetle ilgili bir önerisi varsa ve bunu da bizzat belediye başkanı ile görüşmek istiyorsa, Büyükşehir merkezine kadar gitmesi gerekecektir. Bu durumda gitse bile Büyükşehir merkezinde belediye başkanıyla görüşme şansı ne olacaktır? Bunlar düşünülüp değerlendirilmesi gereken konulardır” dedi. BU YASA DEMOKRASİ’YE DE AYKIRIYASA İLE Büyükşehir statüsünü kazanan illerde yaşayan vatandaşların Demokratik haklarının da gasp edildiğinin altını çizen başkan Aslan “Şimdi yürürlüğe giren Büyükşehir yasası ile her şeyden önce Demokrasi Kültürü darbe aldı. Köy muhtarı ile ihtiyar heyeti ve kasaba belediye başkanı ile belediye meclisi seçimleri vatandaşımızın kendisini yönetecek en yakın yöneticileri seçmesi anlamına geldiği gibi aynı zamanda oralara seçilme imkânı demekti. Şimdi bu seçilme şansı son derece kısıtlanmıştır. Vatandaşların kendini yöneten yerel yönetici ile her gün en kısa mesafede ve en kısa yolda karşılaşabilmesi, varsa şikâyetini, önerisini, dilek ve temennisini iletebilmesi toplum psikolojisi ve sosyal iletişim açısından çok önemlidir. İnsanın mutlu olması, kendini ifade edebilmesi ile orantılıdır. Şehirler büyüdükçe öz kültürlerini unutan, sadece iş ve aş arayan büyük topluluklar, insan yığınlarına dönüşmektedir. Küçük şirin köylerimizi ve kasabalarımızı ve oralardaki insanlarımızı, insanı ezen ve törpüleyen Büyükşehirlerin parçası olarak yok etmek yolu yol değildir. Onların oldukları yerlerde yaşam koşullarını iyileştirmenin yolunu bulmalıyız. Yerel kültürler, gelenek ve görenekler, yerel yönetimlerle yaşatılır. Gelenek ve görenekler Dün ile Bugünü birleştirir, onu geleceğe taşır. Irgıllı Kasabası hasat şenliği, Kızılcasöğüt Şeftali şenliği, yatağan Yayla Şenlikleri, Gürpınar Sıla Festivali, Kıralan Tarım Festivali olmaz artık. Bu gibi etkinlikler daha geniş düzeyde belli ( ve birçok köy ve kasabaya göre) uzak noktalarda olacaktır. Ben hizmeti de, demokrasiyi de yakınımda görmek ve yaşamak isterim” dedi. |
1343 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |