Değerli okurlarım, bugün sizlerle Çivril’in ayağına gelen bir şansı nasıl beceremediğimizin özetini anlatacağım. Malum bizim şehir hamamımızın olmadığı bir gerçektir. Sebze pazarımızın durumu tatmin edici değil. Bundan önceki belediye tarafından yapılan geleceğin harikası olarak gösterilen  Bayraktepe Mesireliği bakımsızlıktan kurumaya terk edilen bu ibreti alem yerin bakım ve ağaçlandırma çalışmaları Sn. Büyükşehir Belediye Bşk. Osman Zolan’ın hizmetleri arasında.  Sn. Aileden Sorumlu Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ve Sn. valimiz Şükrü Kocatepe’nin de bulunduğu Denizli protokolununde bizim istediğimiz hizmetlerin geri çevrilmesi mümkün olmazdı. Sn. bakanımız sosyal hizmetlerden sorumluydu. İşte hamam isteğimiz bu açıdan doğruydu. Sn. Osman Zolan da sebze pazarı ve mesireliğin bakım görevi de  büyük şehir belediyesinin görev alanıydı. Sn. bakan ve Sn. valim oradaydı. Ortam bizim lehimizeydi. Yani top icraat yapan kişiler oradaydı. Sn. bakan ve Sn. valim çok mütevazi ve her konuda vatandaşın hizmetinde olduklarını ve hizmet aşkıyla dolu insanlar olduklarını kanıtlıyorlardı bizim isteklerimizi kabul ederek. 
Sn. Osman Zolan da benim eski siyasi yoldaşımdı. Bana defalarca Kadir amca benim yanıma hiç gelmiyorsun hiç mi işin düşmüyor. ALLAH var, şınu da demeden geçemem. Denizli Büyükşehir ve tüm ilçe belediyeleri inadına diyerek beni alacaklı duruma getirmiştiler.  Çok çalışıyorlar seçmeninin gözüne girmişler. İşte bu fırsatı kaçırdık. Bir saat önceydi bu değerli protokol bana 2,5 milyon tl ye maal olacak Çivril huzurevine bitişik rehabilitasyon merkez binasının yapımı için beni zorlayarak işi bitirmiştik. Onlardan da benim bu isteğimi geri çevirmeleri beklenmezdi. Ama değerli okurlarım bizim de onların arabalarının bagajlarına birer kasa Çivril elmasını koymayı beceremedik. Hatta elmaların yanına birer kasada kırmızı erik ikram etseydik daha güzel olurdu. Sağ olun huzurevinde leziz yemekler yiyerek paçayı kurtardık.  Yatırımcı bir bakan olduğunu çok öncelerden duymuştum.
Saygılarımla
Kadir Kameroğlu