Değerli okurlarım bizler aynı toprakların insanı olarak ne zaman bir araya geldiğimizde hep yakınırız. Neden Çivrilimiz bir cazibe merkezi haline getiremedik? Ama bunun nedenlerini bir türlü açıklamak ne işimize gelir nede bilgimize. Toprağımız mümbit ne ekersen ek verim almak mümkün. Çok çalışmak işimize gelmez üretmede mahir değilizdir. Akıl ve yorumda üstümüze yoktur. Hakikaten akıllıyızdır. İnandırıcı ve güvenilir ne ticari elaman nede sanayi işletmecisi insan pek Çivril’de yetişmiyor bu bir öz eleştiridir. Herkesin bireysel menfaatleri tercih etmeleri toplumsal başarıyı engel bir davranış olduğunun farkında dahi değildir.
Denizli’de bulunan hangi okul varsa Çivril’de de aynı okul var. Üniversitemiz son aşamasında arzu edilen fakülteler kuruluyor. Kimsenin haberi yok herkesin arzusu bir okul bitirip devlet memuru olma sevdasında (Kayserileler okuyamayanları devlet memuru yaparlarmış)bir bakalım Çivril Çarşısına yeni yeni dükkânlar açılıyor kısa bir dönem sonra sayılır ticari kişiler oluyorlar. Allah nazar vermesin bu insanları tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Yine bir bakalım çevrenin en bereketli ve kalabalık pazarı Çivril’de kuruluyor akşam karanlığına kadar alışveriş oluyor. Sebzesinden tutunda giyim eşyası velhasıl yoğurdundan pekmezine kadar ne ararsan var. Saymadım ama iki binle üç bin arası esnaf arkadaşlar hatta bayan kardeşlerimizin de bulunduğu bu esnaf kervanında acaba kaç Çivrilli var. Yüzde on dahi yok. Çok yazık bunlar nereli mi? Çevre illerden ve kasabalardan Afyon, Denizli, Uşak daha yazayım mı?  Çivrilli işsizler nerede onlar da maşallah boş oturmuyor kahvelerde fayans döşeyip zamanını dolduruyor. Belediye de temizlik amelesi lazım torpille girmek isteyen yüzlerce kişi müracaat ediyor. Girince de vasıfsız işçi olduğundan bir tane dahi vinç operatörü yok. Bakın Denizli’nin büyük ilçelerine Denizli’de ne varsa bu ilçelerde de var yoksa söke söke alıyorlar. Bunların detaylarına şimdilik girmiyorum. İçinden çıkamayız. İlimizde iki tane televizyon var. Bunların izleyicisiyim. Her konuda haberleri yayınlıyorlar ama bizim Çivril’den haberlere gelince hiç yok denecek kadar az. Açıyorum telefonu kendileri beni yakından tanıyorlar Kadir Amca ne zaman geleceksin sizinle bir söyleşi yapalım derler. Ben de telefonla çok kısa da olsa bazen konuşuyorum. Hani bir laf vardır ya “yiğidi vur ama hakkını yeme “ Sayın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Denizli için çok çalışıyor her tarafta Denizli’de (Çivril hariç) ilçelerinde ya temel atıyor ya hizmet binası kurdelesi kesiyor. Yanında Denizli Belediye Başkanı Tavas, Acıpayam, Buldan, merkez belediye başkanları ve üniversite rektörü Hüseyin Bağcı ve milletvekilleri sayın valimiz yanlarında o tesisten bu tesise koşarcasına hizmet etme yarışında, göz dokunmaz inşallah. Şunu da demeden geçemem bizim Çivrilliler elinde olumlu bir dosyayla Sayın Zeybekçiye gittiler de geri mi çevirdi? Sayın bakanımız esnaf kökenli olduğundan işin önem ve önceliğine vakıf işi biliyor. Benim izlenimlerime bir bakıyorum daha bir sene oldu bakanlığa başlayalı Uşak, Afyon, Muğla ve Türkiye’de çalışkanlığını ispatlayıp “Denizlinin İmparatoru” olduğu kadar çevresine kendini sevdirdi ve saydırdı. Bakın bu güzellik envanterini başka zaman yakalayamayız. İlçeler arasında hizmet rekabetine bizde bilimsel dosyalar hazırlayarak ortak olalım. Kısa particilik hesaplarını, ucuz politika ticaretine itibar etmeyelim. Şu talihsiz Çivril’in hakkını alalım bu fırsat bir daha ele geçmez küçük döngüler olan geri ödemesi olmayan kredilerle uğraşmayalım abesle iştigal etmeyelim. Bunları yazarken hep düşünüyorum ileri yaşıma rağmen içimden sana ne diyorum Çivril’de belirli bir yere gelmişsin bırak diyemiyorum. İbadet yalnız camilerde olmaz camiler hem ibadet ve dua yerleri hem de namaz kılma mekânlarıdır. Esas olan Cenabı Allah’ın kullarının gönlüne girmek daha evladır diyorum. Şunu da demeden geçemem şu bizim Işıklı Gölü’nün geleceğinin çözümü Afyon Milletvekili Sayın Veysel Eroğlu Orman ve Su İşleri Bakanı bu konuyu çözer. Sayın Bakanımız Nihat Zeybekçi ile kardeş gibi dostlar bu konuyu kendileri de bilmesine rağmen tekraren hatırlatıp ısrarcı olursak olmaz diye bir şey yoktur. Gözümüzün önündeki bu deryayı Çivril ve ülkenin hizmetine sunmanın kıvancını yaşayalım. Eğer siyasilere kalırsak balık kavağa çıkasıya kadar bekleriz. Sevgilerimle.