Değerli okurlarım
Bundan 45 sene önceleriydi yaşım 35 Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi yolun yarısında idim bu yaşların en verimli bir dönem olduğunu bilmeme rağmen çeşitli nedenlerle açılma ve ileriye dönük iş yapmama cesaret edemiyordum. Çivril’deki mevcut işim şapkacılıkta devam etmek mecburiyetinde idim. Bir gün can dostum arkadaşım İbrahim Kandemir beraber bir sohbetimizde ortaklaşa düşünerek Çivril’de var olan gazoz imalathanesine imrenerek ikinci bir gazoz imalathanesine heveslendik ve tesis kurduk ama epeyde bir yatırım yapmamıza rağmen tek bir gazoz bile içemeden beraberce düşünüp bu işten vazgeçtik çünkü mali durumumuz vazgeçmek sebebi oldu. O günlerin ticari durumu bu günler gibi önü açık değildi.1960 ihtilali olmuş ekonomi çökmüş ticaret işine girmek pek o kadar kolay değildi.
Hele bizim gibi küçük esnafların başarı göstermesi iğneyle kuyu kazmaya benzerdi. Ya sabır dedik başladık beklemeye cebimizde bulunan kıt kanaat biriktirdiğimiz nakiti de harcadık. Sayın Demirel’in dediği gibi demokrasilerde çare tükenmez diyerek avare avare başladık gezmeye. O günlerde tesadüf eden bir dini bayram dolayısıyla Çivril’e babasını ziyarete gelen Sayın Atasay Kamer yakın dostum ve akrabamdı onun tavsiye ve telkinleri doğrultusunda Karadeniz Ereğlisinde büyük bir şans eseri ve geçmiş dönemin verdiği esnaflık deneyimlerimle bir dükkân açtım. Karadeniz Ereğlisinde girmiş olduğum kuyumculuk işine elan devam etmekteyim bu bölgede benim gibi bir ege insanının iş yapması Cenabı Allah’ın bir lütfu olarak nitelendirdiğimde şansında bir katkısı olduğuna inanmaktayım. Bir gün geldi ki dükkânımın önünde müşteri kuyrukları oluşmuş ve senelerce devam etmiş o günlerin ekonomik güçlülüğünü de göz ardı edemem ve Allah’a şükürler olsun buradaki dükkanımın 30 kuyumcuya rağmen bereketi hiç eksik olmamıştır. Kendimce ilahi bir gücün beni itercesine daha da güçlü olmamı sezinliyordum. Çocuklarım büyümüş bir kızım doktor olmuş 3 oğlum da bu mesleği devam ettirerek gittiğim İstanbul Kapalı Çarşıda sayılı esnaflardan olup toptan kuyumculuk işini daha da geliştirerek inşaat sektörüne de girerek Çivrilli Kameroğlu ticaretini ileri senelere de yayarak ve Allah’ın takdirine bırakarak hamdü sena eylemekteyim. Her şeyin bir sonu olduğuna inanarak Cenabı Hakkın ve sevgili peygamberimizin arzuları doğrultusunda bu dünyada hoş bir seda bırakabilirsem ne mutlu bana. Hani ilahi bir tavsiye vardır ya bu dünyada en güzel hal ve hareket en güzel hayır insanların insanlara bırakabileceği hizmet ve eser en yüce hayırdır. Belki eksik oldu ama mühim olan niyettir akıbette hayır olur inşallah. Değerli okurlarım bunları neden mi yazdım? Evvelden kendi aramızda sözleştiğimiz gibi epeydir gitmediğimiz veli nimetimiz sevgili Karadeniz Ereğlisine gittik Çivril gibi çok sevdiğimiz bu yer 100 bini aşkın bu sahil şehrinde pek çok tanıdık ve anılarımız var, dostlarımız var, sahilde küçük bir evimiz var, hele çarşıda pek çok komşumuzun öbür âleme gitmesine rağmen kalanlarla da sohbet etmeye doyum olmadığını anıların harman olduğu bir vaziyet arz ediyordu. 45 senemi verdiğim Karadeniz Ereğlisine canım kurban olsun inşallah önümüzdeki dönemde bu yere bir hizmet binası yapmayı arzu ediyorum inşallah Allah utandırmaz tüm İslam kardeşlerimin ibadetine sunacağımız Rasime Ana Camisinin bitiminde bu isteğimi yerine getirmeye kararlıyım. Paylaşmak, bölüşmek en büyük idealimdir. Karadeniz Ereğli methiyeden de öte harika bir şehirdir. Bu zamanda balığın daniskası her türlü balığın çıktığı bir yer. Hele hamsisi... Yemede yanında yat hem de çok ucuzdur. Buraya gelebilen her Çivrilli aziz misafirimdir. 10 rızıktan gelen misafir birini yer kalan 9’u ev sahibinindir. Yörenin insanları gayet demokrat ve münis insanlardır hele bir belediye başkanları var baldan tatlı ve sevecen bir yapıya sahiptir. Tüm Çivrillilere Ereğliden Selamlarımla. Kadir Kameroğlu
Not: Şu mahalli seçim döneminde televizyonlardan gına getiren izleyicilerin bu yazımı okumalarını ısrarla tavsiye ederim.