Değerli okurlarım;
Bugün Türkiye’nin siyasi durumuna baktığımızda pek çok yanlışlıkların olduğunu ve bu kara bulutların dağılmasını beklemekten başka çaremizin olmadığını görüyoruz. Bu kasvetli ve istenmeyen siyasi hava Çivril’de yok mu sanıyorsunuz, birçok siyasinin analizlerini yaptığımızda küçük Çivril’imizde bile siyasetin ayaklar altına alındığına şahit oluyoruz. Şimdi belediye başkan adayları tespit ediliyor, bu yazıyı okuduğunuz zaman belki de tespit edilmiş olacak, ya belediye meclis üyelerinin sıralaması nasıl olacak? Pek çok kişinin ballı kaymak olan üst sıralarda yer kapmak için ne taklalar attığını ben ta İstanbul’dan duyuyorum. Tabii bunların içinde çok değerli kişilerin olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. İnşallah makama değil de, hizmete soyunan kişiler bu koltukları doldurur. 
Bana sorarsanız bu evet efendimcilerden, başkan ve milletvekili şakşakçılarından, Çivril siyasetini temizlersek Çivril’e hizmet akışı başlar. Yanar döner, kendine çıkarlı, siyaset bezirganlarına fırsat vermeyelim. Gelelim asıl konumuza; Çivril, toprağının altı ve üstüyle dünya ekonomisinde çok değerli bir yere sahiptir. Şimdi Çivril’in, kimsenin aklına dahi gelmediği veya ilgilenmediği bir konumundan bahsedeceğim. Çivril bölgesindeki eşsiz coğrafyasıyla bir doğa turizmi merkezi haline gelebilir. Büyük şehir imkanlarını özellikle bu bölgeye yönlendirip, öz varlıklarımızı gün yüzüne çıkarabiliriz, yeter ki ileri görüşlü, yetenekli, aktif siyasetçiler bizi Büyükşehir meclisinde temsil etsinler. Bu öz varlıklarımız nelerdir, sırasıyla açılayayım; 
1- Işıklı Gölü havzası: bağrımızdan fışkıran, çok güzel manzaraya sahip olan bu yer, bir zamanlar çevrenin en büyük balık lokantalarıyla meşhurdu. İnsanların piknik yapabileceği yerler mevcuttu. Çivril’de yaşayan insanların özellikle dışarıdan gelen misafirlerini özellikle gezdirdiği bir yerdi. Ailelerin çocukları ile birlikte hoşça vakit geçirebileceği bu yeri, sit alanı diyerek yerle bir ettiler, sebep olarak, göl havzasının kirletildiğini gösterdiler. Şimdi gelip görsünler; balıklar kitlesel olarak yok oluyor ama kimseden çıt yok. Bu öz varlığımız il özel idaresinin ve il genel meclisinin kontrolünde, buralarda Çivril’i temsilen dört üye bulunmaktadır. Ama bunlardan küçük bir itiraz sesinin bile yükseldiğini duymadım. Ne yapalım, bunlarında defteri kapanmak üzere. Bu yerlerde kontrollü ve planlı olarak konaklama ve dinlenme tesisleri kurulabilir. Ayrıca bu yerler mütedeyyin insanların ve doğa aşıklarının uğrak yeri haline getirilebilir. 
2- Sığırkuyruğu tırmanış yolu; anlatmakla tarif edilemeyecek muhteşem bir yer. Günü birlik gezilebilen tokalı kanyonu, oraya giderken insanların karşısına çıkan geyik sürüleri, temmuz sıcağında buz gibi akan su, ilaç gibi esen ılık ve temiz hava, eşi benzeri olmayan manzara, tırmanış esnasında insanın kulağında tatlı bir tını olarak kalan kuş sesleri; şu an aklıma gelen özellikleri olarak sıralayabilirim.
3- Hacı Kadirler  piknik ve dinlenme sahası;  dağın tam ortasında cennetten bir köşe, el değmemiş bir doğa harikası. Yeşille mavinin tüm tonlarını bulabileceğiniz bu yerin senelerin ihmali sonucu bir yolu bile yok. Aslında çoğu insan kalabalıktan uzaklaşmak için bu tip yerleri tercih ediyor.
4- Müze; şunu da unutmamak gerekir, aslında müzeye dönüştürülebilecek bir binamız var, içinde sergileyeceğimiz eserlerimiz de var ama müzeyi yapacak organize edecek güç yok. Işıklı’da ise tarihi bir hamam var ancak pisliğinden içine girilecek gibi değil. Fakat son zamanlarda restore edilen tarihi yerlerimiz de var; 700 senelik Dedeköy camii, Savranşah’daki ahşap camii, tarihimize ışık tutan, atalarımızın yadigarı, eserler olarak hala yaşatılıyor. 
Doğa ve tarih bakımından zenginliklerimizi arz ettikten sonra modern Çivril’in yüzü olmaya aday yapıtlarımıza da  değinelim.
1- Geçen belediyelerin büyük emek ve gayretleriyle meydana gelen Ahmetçik; Şelalesiyle, oturma ve ocakbaşı düzeniyle göz dolduran bu piknik ve dinlenme alanı hem gündüz hem de gece ailelere ve misafirlere hizmet vermektedir.
2- Yiğidi vur hakkını yeme! Şu anki belediyenin muazzam gayretleriyle yapımı hala devam eden, Ahmetçik piknik alanından daha büyük, gelecek nesillere kalacak çok güzel bir eser olan Bayraktepe (Hakkıcık). Görülmeye değer bir mesirelik olan bu yerden Çivril’i seyretmenin zevki bir başka.
İşte bu saydığım öz varlıklarımız ile Çivril’in görülmeye değer bir yer olduğunu herkes biliyor. Fakat birazcık daha emekle, memleketimiz dünya çapında tanınan bir doğa turizmi merkezi haline gelebilir. Bu yazdıklarımın farkındalık uyandırması ve yakın gelecekte değerlendirilmesi ümidiyle.
  Kadir KAMEROĞLU