Değerli okurlarım;
Bu köşemizde, şimdiye kadar pek çok konuya değindim, yalnız muhtarlar hakkında hiç yazmadım. Aslında onlar her mahallede, her köyde, kısacası ülkemizin her yerindeler, bizler de başımız her sıkıştığında, ilk olarak bu değerli insanlara gideriz. Çivril’de tanıdığım muhtarlar seçmenlerine hizmetten kaçtı diyemem fakat halkın yararına olacak büyük işlerde de onların ön ayak olduklarını hiç görmedim. Seçmenler, bu değerli insanlarda liderlik ışığı görüp oy veriyorlar ama onlar sadece anlık resmi işleri yapınca görevlerini yaptıklarını zannediyorlar. Tabii ki bu işler asli görevleri, ama benim asıl arz etmek istediğim şey şu, birçok insanın, bu kişi bizim mahallenin lideri diye seçtikleri insanların daha çok sosyal içerikli işlerde ön saflarda yer alması gerekir.    
Seçilmeden önce kapı kapı seçmenlerini ziyaret eden ve onlarla iç içe bulunan, mahallesi ve memleketi için çalışacaklarına söz veren bu muhtarlardan, kimse kusura bakmasın, sadece Çayır Mahallesi Muhtarı Ali OĞUZ ve Çarşı Mahallesi Muhtarı leblebici Mahmut’un oğlu Himmet AKSOY’dan başka var gücüyle çalışanı göremezsiniz. Tam burada tüm muhtarlara sormak istiyorum! Mahallenizin sakinlerinin bazı şeyleri fark etmelerini sağlamak için, en azından bir kamuoyu oluşturmak için, şimdiye kadar, Hastanemizin zavallı halini hiç mi görmediniz? Bitmeyen kanalizasyon hiç mi dikkatinizi çekmedi? Gözünüzün önünde olan pancar şefliğinin arazisinin toplu konut idaresine devir edileceğini hiç mi duymadınız? Buranın hastaneye devredilmesi ile ilgili herhangi bir çalışma yaptınız mı? Veya bu konuyla ilgili herhangi bir çalışmanın içinde oldunuz mu? Hepiniz bir siyasi görüşe sahipsiniz, üst makamlarınıza bu konuları arz ettiniz mi? Çok yakınımızdan geçen doğal gazdan istifade etmek için herhangi bir girişiminiz oldu mu?  Günümüzde doğal gaz çok önemli bir ihtiyaç olarak görünmüyor olabilir, fakat ileride Çivril için hava kirliliği önemli bir tehdit olacak, bu konuda bir farkındalık uyandırdınız mı? Bunlara benzer Çivril’imizin birçok sorunu var, bırakın bunarla çare bulmayı, çözüm ortağı olmak için bile çabalayan bir muhtara ben rastlamadım. Bizim Çivril siyasetçileri gibi seçimden seçime yaptığınız bir oy çalışması var, başka bir çalışmanıza ben şahit olmadım. İsmini vermeyeceğim ama bir muhtara bir camii yaşatma derneği bile kurduramadım. O kendisini bilir. Bana göre muhtar mahallenin gözü, kulağı ve sahibidir. Hele şimdi maaşlarına iki katından fazla zam geliyor, ne kadar güzel değil mi? İnşallah şimdiden sonra düğün mevlit pilavlarından çok memleketimizin sorunlarının çözümüne emek harcarlar. Yaklaşık üç ay sonra seçim var ve duyduğuma göre aday bolluğu varmış, bu da çok güzel, birçok seçenek içinden, mahalle sakinleri girişken ve çalışkan bir muhtar seçerler artık kendilerine. Muhtar adaylarımıza bir tavsiyem; sizler de küçük bir kitapçık bastırın ve vereceğiniz hizmetleri sıralayın, vaatlerinizi yazın, bu seçmenin oyunu kazanma açısından çok önemli. Fakat dikkat edin, seçmenlerinizle her zaman içi içe olduğunuz için vaatlerinizin takibi daha sıkı yapılır.
Değerli okurlarım bakın artık Denizli büyük şehir oluyor, bizlerin muhtarlarımızla, belediye meclis üyelerimizle, belediye başkanımızla hizmetleri Çivril’e yönlendirmemiz gerekir. Uyanık olmazsak, evet efendim sepet efendimci olursak, şimdiye ka-dar çok şey kaybettiğimiz gibi şimdiden sonra da kaybederiz. Kendimize acımam da, gelece-ğimiz, istikbalimiz çocuklarımıza yazık olur. Geçmişte neler mi kaybettik? İşte bazıları, seneler öncesi, yeri bile tespit edilmesine rağmen, Çivril’e kurulacak olan Şeker fabrikasını, kısır çekişmeler sebebiyle kaçırdık. Yüzlerce ebe ve hemşire yetiştiren Kadir Kameroğlu Sağlık Meslek Lisesinin kapatılmasına engel olamadık, maalesef siyasilerimiz de buna seyirci kaldı. Yine yeri tespit edilen, Selami ÖZEL tarafından yaptırılacak olan modern Fen lisesini ne yazık ki kaybettik. Eğer bu projeler gerçekleşseydi veya devam ettirilseydi Çivril’e kültür ve istihdam yönünden büyük katkısı olacaktı. İleride yazacağım kitapta bütün bunların neden yapılamadığını rakam ve isim vererek ifşa edeceğim. Kimse kusura bakmasın! Aslında Çivril insanı akıllıdır, çalışkandır, munistir, biraz da vurdumduymazdır ama o kadar olur. Siyasi otoriteyi seçene kadar mangalda kül bırakmazlar ama sonra da, adam sen de derler, ne diyeyim!
Değerli okurlarım; bu olumsuzlukları ve şikayetlerimi devamlı yazıyorum, yazmaya da devam edeceğim. Ne zamana kadar? Sağır ve körler davamızı anlayana kadar. Bakın yerel gazetelerde bazı aday adayları beni unutmayın falanca koltuğa talibim diyor. ‘Arkadaş sen daha önceleri nerelerdeydin, şimdiye kadar, memlekete hizmette nasıl bir emeğin oldu’ diye sormazlar mı adama? Tamam, ülkene hizmet etmek hem sevaptır, hem de vicdani sorumluluktur, ama biraz samimi ve inandırıcı olmak gerekir. Ben hizmete hazırım diyerek, yerel gazete muhabirlerine yemek ısmarlamak, bu meseleyi hafife almak demektir, ucuz kahramanlıktır. Son olarak da, sayın muhtar adayları; hayal gücünüzle birlikte çalışma alanınızı da biraz genişletin, sadece mühür basmakla hizmet olmaz. Dost acı söyler ama içten söyler. Çivril’e ve hizmet edenlerine sahip çıkın ki, hizmetler artarak devam etsin. Halka hizmet Hakka hizmettir. Sevgilerimle. Kadir KAMEROĞLU