Değerli okurlarım

                Çivril dışında hayatını devam ettiren Çivrillilerin ikinci bir başarısı gönülleri teskin eden faaliyet ve çalışmaları göz doldurmuş ikici bir Çevak niteliğindeki Başkent Ankara’da ilkbaharın sonu yaz sıcaklarının yeni başladığı, değerli ilim ve bilim adamı hemşehrimizin gölbaşındaki yazlığındaki yemekte çok sayıda  Çivrilli buluşma şansı yakalayarak hasret giderdik. Ev sahipliğini üstlenen Prof. Dr. Hüseyin Altaş çok efendi ve olgun tavırlarıyla gelen misafirlerini karşılamış, oluşacak yeni oluşumun öncülerinden Sayın Mahmut Doğan, Avukat Hayati İnanç, hizmetlerini hiç ihmal etmeyen  Sayın Oktay Yıldırım, Mustafa Tekin Beyler ve diğer adını bilmediğim Çivril için hizmet verenlere şükran ifadelerimi sunmak isterim.               

                Bilhassa Ankara’da bulunan yüksek bürokrat hemşehrilerimizin gayret ve ev sahipliği yapmaları hepimiz tarafından takdirle karşılanmış gelen Çivrilli dostlarla geçmişe dönük anılar ve duygular paylaşılmış “ben babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim” anlayışıyla sohbetler derinleştikçe sohbetin güzellikleri gülücüklerle süslenmişti.

                Sıra tadına doyum olmayan keşkek ve yemeklere gelmiş hele kurma turşuya sıra gelince kendimizi adeta Çivril’de gibi hissetmiş, hadi gari ifadeler Çivril’in gerçeğini tatlandırmıştır. Vehbi ve Vedat Demir Kardeşlerin sahiplendiği yemek faslı görülmeye değerdi. Çivril’den gelen misafirlerin fevkalade olumlu ve saygıdeğer davranışları içlerinde en az 4 tane belediye başkan adayının olduğunu ve endamı cihan eyleyerek var olduğunu benim kulağıma fısıldayanlardan öğrendim, bunların isimleri ben de var ama tarafsız olduğuma zarar verir diye açıklama gereği duymuyorum ve kendilerine başarılar dilerim.

                Seçime uzun bir zaman var, daha köprülerin altından çoook sular geçer. Ziyafet görüntü olarak çok güzel ve samimiydi yemek şahaneydi misafirler yüksek yerlerdendi, tanıtım biraz ihmal edilmişti, 5 ya da 10 kişi lanse edildi, müzik ve şarkılar mükemmeldi, 2 tane iktidar milletvekili vardı bunlardan vaat alınabilirdi çünkü bu değerler Türkiye Milletvekiliydi tek az olan şey biriken Çivril sorunlarının gündeme gelmemesidir. Adeta bu muhteşem topluluk Çivril mesele ve sorunlarının gündeme gelmemesi için ortaklaşa şartlanmıştı, bu durumu kimsede dile getirmedi böyle Çivrilcilik olmaz dedim. İçimden hani bir laf vardır ya “çayca gittik yolca geldik” ortam müsaitti Çivril’in sorunları konuşulabilirdik içimize siyasi konuları sokmadan kangren olan senelerin ihmaline uğrayan hastane meselemiz vardı neden konuşulmadı? ilgililere sorun bakalım her şey halloldu mesele giderildi mi? Hepside inşallah ve maşallahçı, daha bir yere çivi çakılmadı kendilerince ayda 4 uzman doktor geliyor diyorlar ama yok.

                Cahil başımda soruyorum ultrason var ama kifayetsiz, emar hiç olmadı, tomomer hiç olmadı, uzman doktorumuz çok az, Çivril merkez bir bölgede yatak sayımız sınırlı, hastane 40 yataklı bunların neresi yalan evet 5-6 tane diş tabibimiz var görünende uzman doktor çok ama ya gelecek veya izinli. Hani bir laf vardır ya “sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa” kim bakacak bu en büyük ilçe olan Çivril’in hastalarına. Sayın başhekimimiz de biliyor bu durumu ama yukarı bakıyor bıyık aşağı bakıyor sakal kime ne desin. Neyse daha uzatmayayım. Çivril bu yalnızlığa itilmeğe layık değil elbette bir gün gelir buda biter.

                Yemek yenirken topluluğun isteği doğrultusunda bana da şartlı söz verdiler evvelden hazırladığım notları dahi söyleyemedim yinede yaptığım kısa konuşmada Çivril’in sorunlarının bulunduğunu keşke bu konularda konuşsaydık diyerek bir iki kelam laf söyledim. Ne mi dedim? Çivril’de 30 avukat var biri hariç (Çivril Belediye Başkanı) yine ilçemizde buna yakın eczacı var, mühendis, mimar ve yüksekokul görmüş kişiler var bunlar taşın altına hiç parmağını koymayıp hem seyirciler, hem de elden fazla toplumu tenkit ederek laf ebeliği yapıp meydanı da kimseye bırakmazlar. Hatta Ankara’da dahi iş başında ve emekli olmuş sevilen ve sayılan bürokratlarımız olmasına rağmen Çivril’e doğru dürüst ana meselelerde hizmet verdiklerini ben hiç duymadım diyerek toplantıda bulunan davetlilere bu ilgisizliği şikâyet ettim. Bakıyorum komşu ilçelerin bürokratları kendi doğduğu ilçeye hizmet yağdırıyorlar. Zamanım olsaydı bu kıstasları tek tek açıklayacaktım. İnşallah başka bir bahar buluşmak dileğiyle.

                Kadir Kameroğlu