Değerli okurlarım

İstanbul’dan Çivril’e geleli bir ay olmasına rağmen bir saatimi bile kendi bireysel işlerime ayırma şansını bulamadığımı belirtmek isterim.

Tüm okulların yaz dönemi tatil olma zamanı olduğundan, karnelerinde talebelere verilmesi hem velilerin hem de talebelerin heyecanı kapanış dönemine rast geldiğinden Çivril için bir gündem oluşturmuştur. Hele Çivril’de 3 anaokulunun varlığı minicik yavruların, okullu olması küçük yaşta eğitime başlamaları ayrı bir sevince sebep olduğunu belirtmek isterim. Bu okulların kendi aralarında eğitim rekabet ve çocuklara daha çok eğilerek Avrupa’da dahi olmayan bir güzelliğin Çivril’de gerçekleşmesi değerli müdüre hanımların, canla başla çalışmaları veliler arasında da memnuniyetle karşılanıp ilgili resmi birimlerinin de takdirlerine vesile olmuştur. 

Bu 3 anaokuluda, çalışanları öğretmenleri, müdirelerinin olağanüstü eğitimde, talebelere gönül vermeleri yalnız Çivril’de değil Denizli ve ilçelerinde örnek bir çalışmanın geleceğin dâhilerinin yetişmesine sebep olduklarını sevinçle belirtmek ve takdirlerimi sunmak isterim. Keşke bu içten çalışma duygusu ve eğitim çalışmaları tüm ilkokullara ve diğer eğitim yuvalarına da sirayet ederse daha iyi olur diyorum. Bunun nedenlerine gelince bu ülke bizim ülkemizde yeni yetişen yavrular bizim yavrularımız hatta bu insanlar bizim insanlarımız diyerek her konuda birleşip güzel Çivril’imizin daha güzel olması için herkesin, her insanın taşın altına elini koymasını arzu ediyor ve istiyoruz. Tekraren şunu yeniden ifade etmeden geçemeyeceğim. Bu 3 anaokulumuzun sene sonu gösterileri fevkaladenin de üstünde bir izlenim vermiş olduğunu büyük salonun lembirlep dolu olduğundan belli değil mi? Bu 3 okulun yönetici ve personelini candan kutlar, çalışmalarının daim olmasını canı gönülden dilerim. Sağ olun var olun. Yine bu etkinliklere ilaveten pek çok toplantılara katılıyorum. Bunların hepsini yazmam mümkün değil ama 31 Mayıstaki Çivril Öğretmenlerince Sayın Şevkiye Özel Anadolu Öğretmen Lisesinin toplantı salonunda icra edilen şiir ve Anadolu ezgilerinden esinlenerek müzik ziyafetleri görülmeye değerdi. Bu beni aşan bir gelişmeydi. Sanatsal ve düşündürücü sevgi ve ezgi dolu geceye iyi ki gitmişim bu ilerlemiş yaşıma rağmen içimde beliren o duyguya esir olarak bundan 60 sene öncelerine giderek bozkırlarda çiçeklerin yeniden yeşerdiğini ve açtığını hissettim. Hele o ismini bilmediğim sunucunun profesör sunuculardan dahi bilinçli ve ustaca cezp edici davranışları harikuladeydi. İlk çıkan hocamızın göz dolduran ve gönüllere hitap eden şiirine doyum olmadı, bravo sana kızım. Kelimenin tam anlamıyla eşi bulunmaz bir şiir gecesiydi bunun yanında Sayın Ahmet hocanın ve irticalen şiiri adeta kuşlara söyleten ismini hatırlayamadığım diğer hocalara hayran kalmamak mümkün değildi ve tüm izleyicilerin takdir ve beğenisini kazanıp öz güvenliklerini sağlamışlardır.

Şu konuyu da demeden geçemeyeceğim. Bu şiirin icra edildiği yerin salonunun yarısı doluydu. Bu güzel günde öğretmenlerin bulunmaması çeşitli istifamlara müncer olduğu kadar katılmamaları bazı satır başlarına sebep olur zannediyorum. Eğitimin gelişmemesi bir devlet sorunu kadar da öğretmenlerin ilgisizliği de başlı başına bir sorundur.  Bugünkü şartlar göz önüne alındığında maaşlar konusunda devletimizin elinden gelen fedakârlığı yaptığına inanıyorum. Sosyal yaşam standartlarına göre mutlu bir yaşamlarının var olduğunu cümle alem bilmektedir. Bu itham doğrusunu söylemek gerekirse pek az bir topluluğu ilgilendirir ve ilzam etmektedir. Değerli okurlarım bu yoğun çalışma benim için yorgunluk değil bir onere olma şeklidir. Sevgilerimle. “Başarı için hayatlarının bir bölümünü bedel olarak ödemeyenler, başarısızlıklarını bir ömür boyu bedel olarak öderler” (Anonim)

Kadir Kameroğlu