Değerli okurlarım 

Önümüzdeki mahalli seçimlere kısa bir dönem kalmasına rağmen işte ben adayım Çivril’in belde sorunlarını ben çözerim, bu konuda teknik ekibim ve yeteneğim var olduğunu cümle alem bilir ve bu yöndeki çalışma saham ve bireysel bilgi tecrübelerimle ispat etmeye de hazırım diyen sayın aday adayına ne rast geldim ne de duydum. Yine de hani Çivrillinin bir atasözü vardır derler ya “turpun büyüğü torbada” dadır der bi misali inşallah beklediğimiz güzellik tecelli eder. Dostlar meclisine her çeşit fikirli değerli insanlar geliyor, bazen de bu yönde hasbıhal ederek her türlü fikirler ileri sürülüyor gibi geliyor bana. Çivril’imizde bu işi değerlendirecek pek çok mürekkep yalamış, okuyup üst düzey bürokrat ve buna paralel Avukat, Mühendis, Eczacı ve çokça tebeşir tozu yutmuş hemşerilerimiz azımsanmayacak kadar çok ama yallah bismillah deyip soyunan akil kişiler yok ya da var ama bunların cesaret ve yetenekleri hiç olmadığını görmekteyiz. Şunu da demeden geçemeyeceğim bu değerli dostlarım bir araya geldiklerinde, sosyal yönde hasbıhal açıldığında eleştirmedik konu kalmaz, üretmedik fikirlerden geri kalmazlar bunlara hadi arkadaş er meydanı açıldı gir dendiğinde itiraz sebeplerinden geride kalmazlar seçileni de katiyen beğenmezler.

Bunların bu tavrına ne mi derler? Don kişot’un değirmenlerle savaşı derler. Hâlbuki yaşadıkları toprak kendi toprağı, teneffüs ettiği hava kendi havası,  hizmet kendi hizmetidir. Bu samanlık kahramanları yalnız belde hizmetlerinden kaçar olduğu kadar sosyal hizmetlere de soyunmazlar bireysel meselelerinden başka çalışma sahasına da girmeye korkarlar.

Kimse kusura bakmasın bildikleri tek şey Çivril dışında gayrimenkullere daha çok heves ve tercih ederler. Bir atasözüyle bu konuyu şimdilik bitireyim (sen  ağa ben ağa bu ineği kim sağa) biz işte bu durumdayız. Tek misal Denizli Acıpayam da 60 yataklı hastane varken tekrar ilaveten 100 yataklı modern bir hastane ilave ederek tüm vatandaşların hizmetine sunulduğunu belirtmek isterim. Ya bizim hastane çürük raporlu, uzman doktor eksikli, 40 yataklı, alet ve edevatı eksik inanmazsanız gidinde görün. Hani ne demiş Dadaloğlu ‘ölen ölür kalan sağlar bizimdir’

Şunu da hatırlatayım duyduğuma göre yeni çıkan büyük şehir konumunda ilçe belediye başkanları 18 bin lira maaş alacakmış. Eski parayla 18 milyar lira iyi para. Yok artık beş kuruş simit bedava hizmet.

Yaşım genç olsaydı ben de bu nimete soyunurdum. Şaka yapmıyorum. Şaka bir yana gelin dostlarım bu hizmeti yapacak pek çok okumuşumuz var kurum teknik heyetinizi gösterin bundan önceki hizmetlerinizi endamı cihan eyleyin halka sunun halk sizi bekliyor emin olun. Bu münis halk sizi bekliyor. Siyasetçilerden vazgeçmiş hizmet erbabını bekliyor. Hani bir söz vardır (Güneş her sabah doğar, her gün taze bir başlangıçtır) yine de umutluyum felaket tellallığı yapmıyorum inşallah bu hizmeti başarıyla götürecek bir kişi çıkar diye düşünüyorum.

Değerli okurlarım Çivril Belediyesince çıkarılan haber bülteninde bir gerçeğe kafam takıldı arka sayfada küçük bir köyümüz olan Kavak köy ile ilgili haberde köyün kanalizasyonu tamamen çözülüp biyolojik arıtma tesisi ile devreye girdiğini çevre temizliğinin ve kirliğinin sorunu çözüldüğünü belirtiliyordu. Buna benzer pek çok köylerimizde de bu medeni ihtiyaçların giderildiğini bilmemize rağmen Çivril’in hala bu eksikliğinin giderilemediğinin de bilincindeyiz. Acaba diyorum bundan 30 – 40 yıl önce kanalizasyon sorununu çözen Denizli’nin Acıpayam, Tavas, Buldan ilçelerinden bizim ne eksiğimizin olduğunu bilmek ve belirtmek isterim bu konu daha da uzun yıllar başımızı ağrıtacak galiba.

Baksanıza Kızılcasöğüt Belediye Başkanı Ali Emre’nin beldesine kanalizasyon istememesi bu kasaba ile birleşik olmamız bizi de aynı kefeye konulması sıkıntının uzun yıllar devam edeceğinin belirtileridir. Bu çaresiz sıkıntının inşallah çaresi büyükşehir olmamızdan sonra giderileceğine ümit bağlayalım. Sevgilerimle. 

Kadir KAMEROĞLU