Yanlış diyet uygulamaları;
 Aşırı düşük kaloroli diyet uygulamaları metabolizmayı olumsuz etkileyen etmenlerin başında gelir.  Düşük kalori ile beslenen kişilerin  vücut açlık durumunu fark eder ve birçok kimyasal süreçleri enerjiden tasarruf etmek için yavaşlatır. Tıpkı bir laptopun kendi güç tasarruflu moduna alması gibidir. Bu nedenle yo-yo diyeti ( kısa sürede verilen  ve tekrar alınan diyetler) yapan insanların uzun vadede metabolik hızlarını olumsuz yönde etkileyebilir.
 Hareketsizlik;
 Egzersiz sadece metabolizma hızınızı yükseltmekle kalmaz ve egzersizden birkaç saat sonra da etkisi devam eder. Metabolizma, bir otomobil motoru gibidir. Dinlenme sırasındayken rölantide çalışırsın, hareket etmeye başlarsan, enerji harcarsın ve sen daha hızlı hareket ettiğinde daha fazla yakarsın. Eğer sürekli egzersiz yaparsan, dinlenme metabolizma hızın asla eskisi kadar düşük olmaz. Bu yüzden ne kadar sık egzersiz yaparsanız metabolizma hızınız o kadar yüksek olacaktır. Aynı küçük mesafeler bile kat etseniz düzenli olarak metabolizmanız düzenli olarak artacaktır. Haftada  en az 3-4 gün 30dakikanın üzerine çıkan o kişinin sağlık durumuna uygun  egzersiz yapması tavsiye edilir.
 Düşük kas seviyesi;
 Sahip olduğumuz kas dokusu ne kadar çok olursa, bazal metabolizmamız o kadar hızlı olacaktır. Kas dokusu, yağ dokusunun aksine metabolik olarak aktiftir, istirahat halinde bile enerji kullanır. Yağlar sadece depo edilirken, kaslar ise hareket halinde olduğu sürece enerji gereksinimi duyar. Kilo verme amacıyla yapılan egzersizlerle artan kas dokusu metabolizmayı önemli ölçüde arttıracaktır. Kadınlar ve erkekler arasındaki en önemli metabolizma farkının sebebi de vücuttaki kas miktarıdır. Yaradılış olarak kadınların vücutlarındaki kas dokusu az yağ dokusu erkeklere göre daha fazladır. Kadınların kas oranlarının düşük olmasına bağlı olarakta metabolizmaları erkeklere göre daha azdır.
 Günde sadece 1veya 2 öğünle beslenmek;
 Kilo vermek veya kilo almamak adına sadece bir ve yüklü öğün almak metabolizmayı yavaşlatır. Metabolizma ile ilgili hormon olan insülinin etkisinden dolayı olmaktadır.
İnsülin, kandaki glikoz seviyeleri arttığında salınır. Daha sonra hücrelere enerjiyi bırakıp bırakmayacaklarının sinyalini verir, böylece yağ olarak depolanacak miktarı etkiler. Vücudunuz, büyük bir öğüne, küçük bir atıştırmalıktan daha fazla insülin üretir. Bu yüzden çok yemek yediğinizde daha fazla insülin üreteceksiniz, bu da daha fazla enerjinin yağ olarak depolamasına neden olur. Sonuçta hem kilo alımına hem de metabolizmanın yavaşlamasına neden olur.  Peki hangi aralıkla beslenilmelidir. Kesinlikle 3 ana öğün düzenli saatlerde her besin örüntüsünde olacak şekilde düzenlenerek alınmalıdır.  Gerekli durumlarda ara öğün kişinin sağlık durumuna göre uygun yiyeceklerle eklemeler yapılabilir.
 Fazla alkol alımı:
Alkol karaciğerde parçalanıp yağ aktarım mekanizmalarını etkiler, bu nedenle kan dolaşımında daha fazla yer kazanabilir ve eninde sonunda daha fazla yağ olarak depolalanır. Vücutta yağ dokusu arttıkça kas dokusu azalır buna pararlel metabolizma yavaşlar. O nedenle haftada 2 den fazla alkol yüzdesi yüksek( votka, rakı, viski.... ) alkol alımı sağlıksız olabilir.
Hormon düzensizliği;
 Ürettiği tiroksin hormonu sayesinde tiroit bezi metabolizmanızın anahtarıdır. Tiroksin metabolizmada çok önemlidir. Seviyesi, metabolik kimyasal reaksiyonların ne kadar hızlı veya yavaş olduğunu belirler. Aşırı aktif bir tiroid ile daha fazla kalori yakarsınız, bu nedenle zayıf, sinirli ve çok aktif olma eğilimi gösterirsiniz. Aksine daha yavaş bir tiroid, metabolik hızın çok yavaş olduğunu gösterir. Bu da sizin kilolu ve daha yavaş bir insan olmanıza neden olur. Kadınların %2’sinde, erkeklerin %0.1’inde görülür fakat bu sadece bir risk faktörüdür.