feride melike kandemir kandemirmelike1907@gmail.com
13/11/2020 Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın en iyi yolu sağlıklı bir
yaşam tarzıdır. Besin öğelerini organizmaya yeterli ve dengeli miktarda
sunulması, kilo kontrolü, düzenli ve ağır olmayan bir egzersiz bu yaşam
tarzının koşulları olmalıdır. Havaların soğumasıyla birlikte hastalıklar da
daha sık görülmeye başlıyor. Özellikle kış ayları, grip ve soğuk algınlığına en
çok yakalandığımız dönemlerdir. Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından sayılan
enfeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu dönemde vücut direnci azalır.
Metabolizmamızı koruma altına alıp, daha da güçlendirmenin en etkili
yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Bu her yaş grubu için
geçerlidir. Yeterli ve dengeli beslenme, gün içerisinde her besin grubundan
yeterli miktarda almakla sağlanır. Böylece ihtiyacımız olan protein,
karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri de almış oluruz. A,E ve C vitaminleri, selenyum,
flavonoidler en güçlü antioksidan maddelerdir. Antioksidanlar, hücrelerdeki
oksitlenmeyi önleyen maddeler olarak nitelendirilirler. Bunu vücuttaki bazı
enzimleri artırıp, savunma mekanizmasını daha da güçlendirerek
gerçekleştirmektedir. Bu sayede vücut direnci artmakta, böylelikle enfeksiyonlara
yakalanma riski azalmakta, eğer hastalık oluşmuşsa daha kısa sürede
atlatılmasını sağlamaktadır. Meyveler ve sebzeler, vitaminler ve antioksidanlar
açısından oldukça zengin besinlerdir. Yemeklerde veya öğün aralarında tüketilen
bol miktardaki salata da bize ihtiyacımız olan vitaminleri sağlayacaktır. C
vitamini kaybını önlemek için salatalar hazırlandıktan kısa bir süre sonra
tüketilmelidir. E vitamini de bağışıklık
sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer
enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmakta, A vitamininin okside olmasını
da engellemektedir. E vitaminin iyi kaynakları olan; koyu yeşil yapraklı
sebzeler, fındık ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagillerin yeterli
tüketilmesi önemlidir. Kış aylarında
yeterli güneş ışınlarından faydalanamadığımız için, D vitamini yetersizliği
görülebilir. Kemik ve diş sağlığı
açısından önemli olan D vitamini, güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen
bir vitamindir ve besinlerde fazla bulunmaz, eksikliğinde doktor tavsiyesi ile
takviye alınabilir. Besinsel olarak balık D vitamininin kaynağı olmasının
dışında, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli omega 3, kalsiyum,
fosfor, selenyum ve iyot mineralleri ile E vitamini için de iyi bir kaynaktır.
Bu nedenle kış aylarında haftada 2-3 kez yenilmesi önerilmektedir. Sağlıklı bir yaşam için ve vücudumuzun enfeksiyonlara
karşı dirençli olabilmesi için bütün mevsimlerde yapılması gerektiği gibi geçiş
dönemlerinde de her türlü doğal besinlerden (mevsim sebze ve meyveleri, taze
et, süt, yumurta, evde mayalanmış yoğurt gibi) çeşitli ve yeterli miktarlarda
tüketmeliyiz ve hayat kaynağımız olan su içmeyi ihmal etmemeliyiz. Su bütün besinleri ve atıkları
vücutta kan ve lenf yoluyla taşıyan bir çözücüdür.Bol su içmek kanın bütün
hücrelere yeterli miktarda oksijen taşımasını , vücuttan zararlı maddelerin
atılmasını, özellikle kış aylarında hasta eden bakterilerin ve virüslerin
etkisiz hale gelmesine yardımcı olur. Bu sebeple susamayı beklemeden
günlük yeterli miktarda su içmek
bağışıklık sistemini güçlendirir. Bağışıklık
sistemini kuvvetlendiren bir diğer etmende probiyotik besinlerdir.
Probiyotikler barsak florası için faydalı etkilere sahip olan canlı bakteriler
bileşimidir ve bağırsak sistemini destekleyerek hastalık yapan
mikroorganizmaların üremesine engel olurlar. İshal ve besin alerjilerinin
önlenmesi ve iyileştirilmesinde önemli faydaları vardır. Sindirimi kolaylaştırırlar
ve bağırsaklarda üretilen vitaminlerin sentezinde rol alırlar. Ev yapımı
yoğurt,kefir,tarhana çorbası,turşu probiyotik kaynaklarıdır.
|