Denizli’deki Hz. Meryem'in Gözlerini Yıkadığı Antik Havuza Yoğun İlgi
Denizli’deki Hz. Meryem'in Gözlerini
Yıkadığı Antik Havuza Yoğun İlgi
Hz. Meryem'in gözlerini yıkadığı antik havuza yoğun ilgi DENİZLİ'de UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan beyaz cennet Pamukkale'deki Kleopatra Antik Havuzu, bölgeyi ziyarete gelen turistlerden büyük ilgi görüyor.
Sıcak su ve havuzun içindeki tarihi kalıntı, sütun başlıkları, büyük mermer parçaları ile Roma Dönemi'nin izlerini taşıyan antik havuza turistler güzelleşmek ve sağlık için giriyor. Rivayete göre Hazreti Meryem'in Efes'i giderken Pamukkale'deki suyla rahatsızlanan gözlerini yıkadığı ve düzeldiğini belirtiliyor.
Pamukkale'nin simgelerinden biri olarak kabul görülen ve rivayetlere göre Hz Meryem'in bölgeye geldiği sırada gözlerinden rahatsızlandığı, Pamukkale'nin suyuyla yıkadıktan sonra sağlığına kavuştuğu, Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın da banyo yaptığı rivayet edilen M.S. 6 yüzyılda büyük depremden sonra oluşmuş havuz, antik kalıntılar içerisinde yüzme imkanı sunuyor. Sıcak ve berrak suyuyla dikkati çeken havuz turistlerin büyük ilgisini çekiyor. İçinde tarihi sütun başlıkları ve mermer parçalarıyla ilginç görünüme sahip olan ve 'Kleopatra'nın güzellik havuzu' olarak da bilinen antik havuza yerli ve yabancı turistlerle çeşitli hastalıklara şifa arayanlar yoğun ilgi gösteriyor. Havuzun içinde yer alan tarihi eserlerin arasında yüzen ve fotoğraf çektiren turistler, şifalı sıcak suyun içinde uzun süre kalıyor. Günde yaklaşık iki bin kişinin girdiği antik havuzda turistler, tarihin içinde yüzmenin tadını çıkarıyor. Çivril’den de yoğun ilginin olduğu havuzu özellikle yaz aylarında memleket hasreti ile ülkeye gelen Avrupalı Çivril’liler ziyaret ediyor. Avrupa’da ikamet eden Çivril’liler böylesi bir güzelliğin Avrupada olmadığının altını çizerek, ölmeden önce muhakak görülmesi gereken yerlerden olduğunu ifade ettiler.
Denizli Müze Müdürü Hasan Hüseyin Baysal, Antik havuzun dünyada başka bir örneğinin olmadığını belirterek, "Pamukkale ve Hierapolis'in varlık nedeni depremler ve termal sudur. Yok olma nedeni de yine depremlerdir. Değişik kaynaklardan çıkan termal su yaklaşık 35-36 santigrat derecedir. Bu suya girildiğinde romarizmal hastalıklara, içildiğinde gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarına iyi geldiği bilimsel olarak tespit edilmiştir. Antik Havuz olarak adlandırılan gölcük, M. S. 6. Yüzyılda olan depremle ortaya çıkan ve sivil agoranın bulunduğu alanda havuza baktığımız zaman bu sivil agoranın temelleri, agorayla ilgili parçalı görmek mümkün. Bu yapının dünyada başka bir örneği yok" dedi.
HAZRETİ MERYEM, GÖZLERİNİ YIKAMIŞ
Baysal, sıcak suyla, arkeoloji ve travertenlerin bütünleştiği bir yer olduğunu da ifade ederk, "Travertenler beyazlığıyla kente ayrı bir görsellik kazandırıyor. Onun dışında mimarisi de bir bütünlük sağlamış. Antik havuzla ilgili bir rivayet hazreti Meryem'in, Efes'e giderken gözlerinden rahatsızlandığı ve bu şifalı sudan gözlerini yıkadığı ve gözündeki rahatsızlığın geçtiği rivayetler var. Bütün dünyadan ilgi var ama son yıllarda Rus turistler soğuk bir iklimde yaşadıkları için Antik Havuza ve termal suya oldukça yoğun bir ilgi gösteriyorlar" diye konuştu.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |