TERÖRÜN AMACI YILDIRMAK KORKUTMAK VE İSTEDİĞİNİ ALMAKTIR

CHP İlçe Başkanı Ömer Köseoğlu Çivril Belediyesi tarafından Çivril’de görev yapan polisler için düzenlenen moral yemeği sonrası yaptığı açıklamada “terör, korkutma, yıldırma, direnç kırma ve sonunda istenilen amacı elde etme hedefini güden bir yöntemdir” dedi.
Düzenlenen yemeğin, ilçede görev yapan polisler ve aileleri için güzel bir organizasyon olduğunu belirten Köseoğlu “moral açısından gergin günler geçiren polis kardeşlerimiz ve ailelerine bir nebze olsun moral verme ve birlikte olma adına yapılan yemek ve bu programa tüm siyasi parti ilçe başkanlarını davet ettiği için Belediye Başkanı Dr. Gürcan Güven’e teşekkür ederim” dedi.
Gece de partisi adına konuşma yapmak istediğini ancak zamanı iyi kullanma adına ve de konuşma yapacakların ülke bütünlüğü ile ilgili ortak kaygıları dile getireceği düşüncesi ile konuşmaktan vazgeçtiğini belirten Ömer Köseoğlu “Gece öncesi,bir konuşma yapmak isteyip istemediğim sorulduğunda, diğer siyasi parti başkanlarının da söz almak isteyebileceklerini, ülke bütünlüğü için herkesin ortak konuları dile getireceğini düşünüp, geceyi konuşmalara boğmama adına hayır diyerek nazik tekliflerine teşekkür ettim. Eh, sonrası da biraz pişman oldum. Terör, terörün nedenleri, amaçlananı, diğer konuşmacılardan farklı bir açıdan bakarak bir değerlendirme yapmayı, dolayısıyla istenilen "birlik ve beraberlik" zeminini daha net, anlaşılır kılmayı isterdim” dedi.
Köseoğlu; “Terör, korkutma, yıldırma, direnç kırma ve sonunda istenilen amacı elde etme hedefini güden bir yöntem. Hani sonunda, tamam be(!), alın Kıbrıs’ı, ya da kurun Kürt devletini(!), dedirtmeyi amaçlayan taşeron örgütlerin kullandığı yöntem. Arkalarında emperyalist devletlerin, ve yöneticilerimizce "üst akıl" diye adlandırılan ve (sanırım ABD'yi işaret eden), bizim 7 düvel diye adlandırdığımız bu dış güçler, ülkeyi bölüp parçalama, zayıf düşürmek istiyorlar. Öyle ya, ortadoğu emellerinde karşılarında güçlü bir devletle değil, aşiretlerle muhatap olmayı amaçlayarak sorunsuz bir sömürü düzenine devam etmek istiyorlar. Arap baharı diye başlayan, Tunus, Libya, Mısır ve Suriye (sonrası Türkiye?) deki olaylar onlarca insanı yok etti, her yer acılar içinde. "Bir koyup üç alma" arzusu, önünü göremeyen mahalle politikacıları bu oyunun baş aktörleri. Etnik köken, inanç, mezhep farklılıkları bu bölünmede sıkça kullanılan silahlar. Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet, bir imparatorluğun yıkımı sürecinde edindikleri deneyimle, sağlam temellere oturtulduğu için bu günlere huzurla güvenle geldi. O temelin oturduğu ilkeler bizim şiarımızdır, bunları örselediğiniz her an yok oluşa biraz daha gideriz, hiçbir hamasi nutuk bunu engelleyemez. Aklımızı başımıza alalım. Var olma, aklın-bilginin-özgürlüğün öne çıkmasıyladır, bunu da laik, demokratik, çağdaş hukuk la yönetilen bir ülke sağlar. Kötü yöneten, iktidarı kaybetme korkusuyla her türlü hukuksuzluğa yönelenler "birlik beraberlik" çağrılarında güven veremezler. Bu ülkede yaşayan herkes "Türk"tür, "Vatansever"dir. Her şehit hepimizin yüreğini dağlıyor, acıyı hep beraber duyuyoruz. "Millet" denilince hepimiz o tanımın içindeyiz, sadece belli bir siyasi parti yandaşları değil. Bir kez daha sayın belediye başkanımızın nazik daveti için teşekkür eder herkese sağlık dilerim” dedi. H: Ali ŞAHAN