KÖSEOĞLU HÜKÜMETE FENA YÜKLENDİ Haftasonu yapılan kongrede ilçe başkanlığına seçilen Ömer Köseoğlu delegelere hitaben yaptığı konuşmada hükümeti ve politikalarını sert dille eleştirdi. Köseoğlu konuşmasında AK Parti Hükmetinin özelleştirme politikasına atıfta bulunarak “Siz satın. Sattınız SEK’i, Et Balık Kurumu’nu, Zirai Donatım Kurumu’nu, Tekel’i, Çaykur’u, TMO’yu, Sümerbank’ı daha nicelerini. Dış borç 600 milyar dolarlara geldi. Kim nasıl neyle ödeyecek bunu?”
İşte Ömer Köseoğlu’nun konuşma metni: “İl-ilçe kongreleri yalnızca parti yönetim kademelerini belirlemek değildir. Parti programını şekillendiren, yön veren görüşlerin ortaya çıktığı, bunların derlenip toplanıp parti meclisine taşındığı zeminlerdir. Bu bağlamda yapılan tespitler, çözüm önerileri partinin geleceği için yaşamsaldır. Dolayısıyla yapılan konuşmaları dikkatle dinlemeli, izlemeliyiz.
Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Sol politikaları savunuruz. Nedir sol poltika? Öncelikle ekonomik anlamda üretimi artıran, bu artışta sürekliliği esas alan, bölüşümde adaleti gözeten politikadır. Peki ya sağ politika? Onların amacı bölüşümde sermaye payını arttırmak, yani tüketimi hatta mevcudu tüketme yoluyla ekonomik canlılık yaratmaktır. Sol, tüketimde sorumlu davranır-sağ, geleceğini mirasyedi örneği savurganca tüketir. Geleceğini tüketen ve salt iktidarda kalabilmek için siyaset yapanlar ahlak ve erdem kavramlarını unuturlar. Siyasal ahlak, onlar için hırsızlıklara, rüşvetlere, gizli pazarlıklara çeşni olmaktır. Entrikalar, kurulan tuzaklar, gizli dinlemeler, kamera kayıtları böylesi siyasi anlayışın olağan sonuçlarıdır. İktidarda kalabilmek için dış güçlerle içice geçerler. Biliyorsunuz Osmanlı’nın son dönemlerinde emperyalistlerin ülkeyi işgaline rıza gösteren anlayış bugünde ülke topraklarını arsa - ev - maden - baraj - liman - santraller demeden hep satıyor. Kime? Arab'a, Alman'a, İngilize Rusa, bilumum ecnebiye. Denizlerimiz, göllerimiz akarsularımız, ovalarımız, dağlarımız, kirleniyor, elden geri gelmemecesine gidiyor. Zeytinler, kesiliyor. Ormanlar yağmalanıyor. Kim bunlara karşı duruyorsa yapıştırıyorlar onun alnına hemen "hain" yaftasını. Oysa hainlik 'Kürdistan' inşa amacını güden politikaları hayata geçirmektir. İçeriği sır gibi saklanan çözüm süreci bugün çözülme sürecine çoktan dönüşmüştür. Bu süreçte en korunaklı yer 'muktedir' için saray sanılıyorsa, bilinsin ki saray imparatorlara krallara aittir. Cumhuriyette, kulun bireye dönüştüğü, özgürlüğün, eşitliğin, hukukun, laik yaşamın, demokrasinin varlığında, imparatorluk özentisi çoktan tarihin çöplüğüne atılmıştır. Bizler Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu ulus devletinin bekçileriyiz, cumhuriyeti kuran bu kadrolar CHP’sinin de kurucularıdır. Bundan onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz. Diyorlar ki CHP geçmişiyle yüzleşsin. Ne var tarihimizde? Utanılacak birşey mi var? Tarihimizde kurtuluş savaşı var, Lozan var, Aydınlanma devrimleri var, millileştirilen demiryolları var, sanayi hamleleri var, ekonomik büyüme var emperyalistlerin kışkırttığı kürt isayanlarına karşı Cumhuriyeti yaşatma azmi var. Hatay’ı tek kurşun atmadan anayurda katma var. Çok partili siyasi hayata geçişi sağlamak var. Cumhuriyete demokrasiyi, demokrasinin olmazsa olmazı laikliği getirmek var. Düyunu umumumi ye Osmanlı’nın borçlarını son kuruşuna kadar ödemek var. Onurlu, gururlu, ne mutlu Türküm diye haykırabildiğimiz bir ülke vatandaşı olabilmek var. İşte tarihimizde bunlar var. Neyle hesaplaşacağız? Bunlar boş laflar.
Siz satın. Sattınız SEK’i, Et Balık Kurumu’nu, Zirai Donatım Kurumu’nu, Tekel’i, Çaykur’u, TMO’yu, Sümerbank’ı daha nicelerini. Dış borç 600 milyar dolarlara geldi. Kim nasıl neyle ödeyecek bunu? Siz değil misiniz halkı inanç-mezhep-etnik temelde ayrıştıran,cepheleştiren? Yargıyı, emniyet teşkilatını cemaate teslim eden sonra kandırıldık diye sızlanan. 2002 yılında gardiyanıyla görüşemeyeni "sayın" ilan eden, kürtlerin sözcüsü yapan, Oslo pazarlıklarını yapan şerefsizdir diyen. BOP’un lideri olarak ortaya çıkıp kardeşim Esattan - Esete telafuzuna dönerek komşu ülkenin iç savaşında müslümanın müslümanı kestiği vahşette Emevi camisinde namaz kılmayı düşlerken 2.5 milyon Suriye’liyi ülkemizin başına bela eden? İhvancılık uğruna Mısır devletini ülkemize düşman eden? Düşürülen uçağı bilseydik Rus Uçağı olduğunu yapmazdık diye sızlanan? Ege de yunanın işgal ettiği16 adayı görmezlikten gelen? Akdeniz’de Kıbrısın doğusundaki doğal gaz rezervlerini Rum-İsrail ortaklığına, tüm donanma subaylarını casusluk suçlamasıyla içeri tıkan ve dolayısıyla meydanı boş bulan rumlara bırakan. Bir kez daha İsmet paşanın değimiyle hadi canım sizde.
İsmet paşa deyince, rahmetli şöyle demiş. "Siyaset iktidarda kalmak değil, itibarda kalmak sanatıdır" Bu noktada sayın delegelere seslenmek istiyorum, seçeceğiniz kadroların mutlak bilgili, durüst, çalışkan, azimli ve her daim itibarlı kalması için onları sürekli zorlayın. Burada görev hepimizin artık ben yok, biz varız diyelim.
Halkımızı, paraya, kömüre, makarnaya muhtaç eden böylesi bir siyasi iktidarı hep beraber alaşağı edelim. Yılmak yok. Kadrolarımızı, politikalarımızı hep yenileyeceğiz. Devrimci ruhumuzla Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatma çabası içinde olacağız. Bizler ülkesini seven, çağdaş uygarlığa odaklanan bir gençliğin umudunu hep diri tutmalıyız zira başka gideceğimiz başka bir yurt yok.
Hep beraber öncelikle ilçe örgütünde saygı, sevgi, hoşgörü, bir arada omuz omuza mücadele etmek dayanışma kavramlarını mutlak kılacağız. Herkezle barışık olarak, partinin bütünlüğünü ve güçlenmesini hedefleyeceğiz. En kısa sürede ilçe pazarına yakın bir yerde zemin katta bir parti lokali açarak partililerin bir araya gelebilmelerini sağlayacağız. Kadın kolları, gençlik kolları bizimle uyum içinde çalışacak çeşitli etkinliklere imza atacaklardır. En kısa zamanda Çivril'de CHP hakettiği yere gelecek, heryerde her kurumda varlığını gösterecek ve önemlisi önümüzdeki belediye seçimlerini kazanacağız. Hepinize tekrar tekrar saygılar sevgiler. Sağolun var olun.”
|
