VUR, KIR,PARÇALA MAÇI ALGencecik bir fidanı daha soldurduk futbol adına. Burak Yıldırım 20 yaşında bir delikanlı amansız rekabetin son kurbanı. Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra bıçaklanarak öldürüldü. Sporda şiddetin ülkemizde vardığı nokta ürperti verici. Yazık ediyoruz kendimize,bu güzel ülkeye. Nerede duracak bu kirli rekabet. Daha ne acılar yaşatacak. ‘’Ben sporcunun zeki,çevik ve ahlaklısını severim’’ sözünü zaman hayata geçireceğiz. Efendimizin güzel ahlakı ne zaman rehberimiz olacak. Sporun bir eğlence aracı olduğunu, kazanmak kadar kaybetmenin de normal olduğunu ne zaman öğreneceğiz. Bir maç uğruna 20 yaşındaki gence kıyan gençleri nasıl yetiştiriyor bu ahlaksız rekabet. Bizi insanlıktan çıkaran bu gözü dönmüşlüğe nasıl dur diyeceğiz. Spor ve gençlik şiddeti yazımızda gençlerimizin küçük yaşlardan itibaren nasıl şiddete yöneldiklerini açıklamaya çalışmıştık. Hatta Çivril spor altyapısında oynayan gençlerin ve miniklerin antremanlarda birbirlerine küfürlü konuştuklarını, başlarındaki hocalarına kaba ve saygısız davrandıklarını yazmıştık. Hatta yazının sonunda demiştim ki’’ kabahatin en büyüğü biz öğretmenlerin. Nihayetinde orada futbol oynayan çocukları bizler yetiştiriyoruz. Bizim derslerimizden çıkıp idmana gidiyor o gençler. Çivril Belediyesi 19 Mayıs Atatürk’ü anma haftası dolayısı ile liseler arası futbol dostluk turnuvası düzenledi bu yıl.Amaç gençler arasında sporu yaygınlaştırmak, dostluğu ve arkadaşlığı pekiştirmek ve festival havası içerisinde şenlikler yapmak. Hatta karşılaşmalarda kırmızı kart uygulaması bile yoktu. Atatürk’ün ülkeyi emanet ettiği gençlere böylesi yakışır diye. Çıkan oyuncu yeniden girebiliyordu. Dedim ya amaç kazanmaktan çok sporu bir eğlence olarak yapmaktı. Ama ne gezer maçlar inanılmaz gerilimli oluyor. Küfürler, hakaretler havada uçuşuyor. Her şey kazanmak üzerine kurgulanmış. Hatta son İmam Hatip Lisesi-Irgıllı Lisesi maçında trübünlerden VUR,KIR,PARÇALA BU MAÇI AL tezahüratı yükseliyordu. En üzücü olanı da maçlardaki gerilimi maalesef bazı öğretmenlerimiz körüklüyordu. Yere düşen rakip oyuncuyu kaldırmaya giden öğrencisini’’ bırak ya birşeyi’’ yok şeklinde azarlıyordu. Kenarda maçı izleyen antrenör öğretmen kendi öğrencilerine s…tir git, defol diyebiliyor ve iyi niyetle maçı yöneten hakeme ‘’sende yürek yok’’ diye bağırabiliyordu. Saha içinde oyuncular birbirine küfrediyordu. Ve en acı tarafı da bunları saha kenarında yapan öğretmenimiz Gençlik ve Spor İlçe müdürlüğü yapıyordu. Spor müdürü bunları yaparsa, biz öğretmenler bunları yaparsak gençlik ne yapacak. Oysa öğreten biziz, yetiştiren biziz. Cumhuriyetin bizden istediği ‘’Vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirememenin utancını yaşadım. Özür dilerim atam biz aynı zamanda ZEKİ,ÇEVİK ve AHLAKLI sporcular da yetiştiremedik.O zaman 19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Haftasında neyi kutlayacağız. Bizi Affet Bekir ERDOĞMUŞ |
704 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |