ÇİFTÇİYE KİM YARDIMCI OLACAK?

Çivril Kocakaya, Yaka Somak, Sarılar, İmrallı mahallelerinde geçimini çiftçilikle sağlayan vatandaşların sulamada yaşadıkları sorunla ilgili seslerini duyurmak için Sulama Birliğinde toplandılar.
Çiftçilerin mahsullerin tam olgunlaşma döneminde suya ihtiyacı olduğunu söyleyen Kocayaka Muhtarı Hasan Koç konuşmasına şu şekilde devam etti; “Tam şuan mahsulün suya ihtiyacı olduğu zaman. İkide bir su kesiliyor. Neden kesiliyor bu sular? Kesilecekse her tarafı kesilsin. Diğer mahallelerde insanlar gürür gürür su suluyor, neden su biz de yok? Yer altı sularında DSİ ve Bakanlık karar aldı. Faturalar güzel yazılıyor. Yeraltı suyundan 10 kişiden para alınıyorsa 90 kişiden para alınmıyor. Burada böyle bir haksızlık var. Ben ödüyorsam para mı herkes de ödesin. Ovanın bizden farkı ne? Zaten köylü yangın, zaten köylü bitik halde. 6.5 lira mazot bunun zaten 4 lirası devlete vergi olarak gidiyor, gübreden gidiyor. Zam zam dediler suya zam yaptılar tamam dedik. Bir de Sulama Birliği kendi zevkine göre karar alıyor su vermiyor, kafasına göre su kesiyor. Ana kanaldan şuan su tamamen kapandı. Benim 37 dekar pancarım var. Biz bu mahsulleri nasıl sulayacağız. Aşağı mahallelerde salma suyla göl ediyorlar. Ama bizim damlamalarımız akmıyor. Yosundan pislikten biz filtreyi temizleyemiyoruz.
Gölde %95 su var diyorlardı. Parayı alan aldı. Şu an su yok diyorlar. Şimdi bu sulama birliği elektrikten kar etmek için suları kesiyor. Dün akşam kaymakamı aradım telefonunu açmadı. Milletvekilimiz Cahit Özkan’ı aradım. Kendisiyle görüştüm. “Ben Önder Bey ile bir görüşeyim sana döneyim” dedi. Daha dönen yok. Belediye Başkanımız Niyazi Vural’ı da aradım. “Benim yapabileceğim bir şey yok” dedi. Şimdi de belediyeden birisini göndermiş. Çivril Kaymakamını dün aradım açmadı, biraz önce yine aradım açmadı. Ama seçim zamanı geldiğinde herkes gelmesini biliyor. Şu an çiftçi kan ağlıyor. Bundan sonra köye gelen postaların hepsi icra kâğıdı olacak. Kimse gelmeyecek yani. Bu insanlar nereye gitsin söyleyin bana? Kim Çiftçiye yardımcı olacak? Bu Türkiye de ki sistem nasıl bir sistem. Biz kiminle görüşelim? Şu an da bizim muhatabımız yok.
Seçimden önce Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan köyümüzü ziyaret etti. O günde biz yine sulama sistemi konusunda bize yardımcı olmasını istedik. “Tamam” dedi. Halen bir şey yok. Ben bunu buradan söylüyorum. Sayın Başkanımız bize yardımcı olsun. Bu çiftçilere yardımcı olsun. Bu birlik Belediyemize, Denizli Büyükşehir Belediyesine geçsin. Köylere hizmeti kim götürüyor? Belediye götürüyor. Bu birlik trilyon-larca para kazanıyor. Geçtiğimiz aylarda burada toplantı oldu. Cengiz Bey de vardı. Çiftçinin bir ziraat odası başkanlığı var. Ama Çivril Ziraat Odası Başkanı daha bir gün çiftçinin hakkını savunmadı. Sen bu çiftçinin hakkını ne zaman savunacaksın. İlçe Tarım Müdürümüz, İlçe Ziraat Müdürümüz neden gelmiyor? Her yıl 200 lira tahlil parası alıyorlar. Artık kimlere duyuralım sesimizi. Artık İşimiz Allaha kaldı. Allaha dua edeceğiz yağmur yağsın diye.
Yıllarca bu birliğin borcu bitmedi. Senelerce AYDEM’in borcu bitmedi. %24 zam yaptılar. Ülke krizde, vatandaşın hali ne olacak. Seçimden önce indirim yapacağız diye geziyorlar. İndirimi bırakın zam yaptılar. Ona rağmen suyumuz yok. Sadece biz Kocayaka değil, Yakacık, Somak, Sarılar, Hacılar, İmrallı hepimiz bu sorunu yaşıyoruz.
Yaşadıkları zorluklardan dolayı artık isyan eden Çiftçiler; “Mahsul kuruduktan sonra 10-15 gün sonra su verseler ne olacak? Çiftçinin darısı yanmış, kimsenin umurunda değil. Kocayaka neden damlamanın kahrını çekiyor. Bir dönüm yere 284 TL su parası ödeniyor. Bir torba gübre 140 TL, bir damlamanın bedeli 500 TL. Bırakın bu çiftçiyle uğraşmayı. Bırakında yukarıdakiler rahat yemek yesin. Biz yetiştirmeyince ne yiyecekler? Ondan sonra da soğan 10 TL diyorlar. Ne olacak bu milletin hali?” diye soruyor.
Bir diğer çiftçi ise; “Benim şu an 300.000 TL borcum var. Gübreye borcum, damlamaya, suya borcum var. Ben bu darıyı kaldıracam ki bu borçları ödeyebileyim. Şimdi su gelmezse kuruyup yanacak. Bu borcu kim ödeyecek? Ödeyemeyeceğim. Sonra icra gelecek. Adam öldüreceğim. Ya sonra ne olacak? 300. 000TL borcum olduğuna mı, adam öldürdüğüme mi yanayım. Söyleyin bana? Şu insanların içinde borcu olmayan bir insan var mı gösterin bana.”
Kadın çiftçimiz; Bizim kazandığımız borca gidiyor. Hadi borcu zamanında ödemedik bu sefer icraya gidiyor. Arazin elinden gidecek, toprağını satacaksın. Biz kazanamazsak bizim bu halimiz ne olacak. Bizim rezilliğimiz, güneşin altında yandığımız, emeğimiz boşuna. Tarlamız kuruyor, ne olacak bu halimiz?
Sulama Birliği Personeli Erol Beyin “Ben başkanla görüştüm. Değerlendirmeyi kendisi yapacak. Konuyla ilgili çiftçinin talebi ne ise dilekçelerini versinler. DSİ de değerlendirsin. Çözümü ne ise bakılır.” demesi üzerine Kocayaka Muhtarı Hasan Koç suların kesilmesini istemediklerini belirten dilekçeyi çiftçilerle birlikte imzalayarak birliğe teslim ettiler.
Dilekçe verilmesi ile de istediği yanıtı alamayan çiftçiler “Fişimi kestirdim, paramı ödedim. Ben neden damlama yapamıyorum. Neden suyum gelmiyor? Ben hırsızlık yapmıyorum. Parasını verdiğim suyu istiyorum. Parasını verdiğim suya bana tutanak tutamazsınız. Millet şakır şakır su suluyor. Ben damlaları bekliyorum. Basınç yok, bar yok. Su veriyoruz diyorlar. Nerde su? Bize neden gelmiyor? Mısırların püskülleri oldu, tam su istediği zaman. Sen 10 gün sonra su versen, kuruduktan sonra ne anlamı var.
Jandarmadan korkmuyoruz suculardan korktuğumuz kadar. Sanki suç işliyoruz da suçüstü yakalayacaklarmış gibi hissediyoruz onlar geldiği zaman.Birlik kendisini düşünüyor, köylüyü değil. O pompa kapalı mı? Elektrik parası az gelsin diye kendi cebini düşüyor. Çiftçiyi vallahi billahi düşünmüyor. Bu işin bedelini Kocayaka ödedi. Kocayaka bu işten 500 dönüm arazisini kaybetti.” Şeklinde konuştular.
MİLLET İTTİFAKI ÇİTÇİLERİ YALNIZ BIRAKMADI
İyi Parti Denizli Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Koray Eren, Cumhuriyet Halk Partisi Çivril Belediye Meclis Üyesi Turgay Arslan ve İyi Parti İlçe Başkanı Celal Tort Birlik önünde toplanan çiftçinin yanında yer alarak; Çiftçilerin mağduriyetinin farkında olduklarını ve sonuna kadar desteklediklerini ifade ettiler.
Sonra hep birlikte Çivril Kaymakamı Armağan Önal’la görüşmek için topluluk Kaymakamlık binasına yürüdü. Kaymakam Önal yerinde olmadığı için Yazı İşleri Müdürlüğünde on beş dakika süren görüşme sonrasında oraya da bir dilekçe bırakıldı.
Umutsuz bir şekilde odadan çıkan mahalle muhtarı ve yanındaki diğer vatandaşlar Kaymakamlık Binası dışında yapılan görüşmeyle ilgili olarak; “Seçim öncesi herkes güzel vaatlerde bulunuyordu. Su da indirim yapıyorlardı. Şimdi kimse yok. Kaymakam beyi aramama rağmen yerinde yok. Geri de dönüş yapmadı. Niyazi Vural yanımıza çıkıp gelmedi bile. Ziraat Odası Başkanı bir kez olsun çiftçimizin arkasında olmadı. Bize yardımcı olan şuan kimse yok. Çiftçiyi savunan hiç kimse yok. Yağmur yağarsa diye bu köylü Allah’a dua ediyor. Çiftçinin boğazına kadar bankaya borcu var.” Diyerek binadan ayrıldılar. Haber: Oral SARI