MENDERES'TEKİ KİRLİLİĞİN BEDELİNİ KAÇ YURTTAŞIMIZ SAĞLIĞI İLE ÖDEDİ?
MENDERES'TEKİ KİRLİLİĞİN BEDELİNİ KAÇ YURTTAŞIMIZ SAĞLIĞI İLE ÖDEDİ?
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca Menderes Havzası'nda su kirliliğine bağlı artan sağlık sorunları için Meclis Araştırması istedi.
Türkiye'nin 59 su varlığının tehdit altında olduğunu söyleyen Denizli Milletvekili Biçer Karaca; bunlardan Bafa Gölü, Bartın ve Nilüfer Çayları gibi 8 su varlığının artık geri dönüşü olmayan noktada kirlendiğine, geri döndürmenin zor da olsa hala mümkün olduğuna, 36 su varlığından birinin de Ege'ye hayat veren Menderes Nehri olduğuna dikkat çekti.
Büyük Menderes'in kirlenme sebeplerinin başında; deri, tekstil ve kentsel atıklar, jeotermal akışkanlar, sanayi kuruluşları atıkları, maden tozları, zeytin karasuları, atık sular ve tarım ilaçlarının denetimsiz kullanımının geldiğinin altının çizen Biçer Karaca, “dördüncü sınıf su kirlilik seviyesine ulaşan, Türkiye'nin en kirli üçüncü nehri haline gelen Menderes Nehri'nin beslediği havza çölleşiyor, bölgede canlı yaşamı sona eriyor” dedi.
“YÜKSEK MALİYET İNSAN CANINA KAST ETMENİN GEREKÇESİ OLAMAZ”
Bölgeyi tehdit eden sorunlar arasında HES'lerin rolüne de dikkat çeken CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı; Menderes Nehri'ni besleyen çayların üzerinde yer alan HES'lerin özelleştirilmeye başlanması ile şirketlerin kazançlarını arttırmak uğruna Menderes Nehri'ne daha az su bıraktığını ya da sıcakları ve yağış azlığını gerekçe göstererek hiç bırakmadığını” söyledi. Artan sanayi kaynaklı kirlilik nedeniyle Menderes Havzası'nda kanser başta olmak üzere artan sağlık sorunları kaynaklı maliyetlerin araştırılması büyük önem taşıdığını vurgulayan Biçer Karaca; eylem planları ve projeler hazırlanmasına rağmen, yüksek maliyet gerekçe gösterilerek toplum sağlığını tehdit eden kirliliğe çözümün ertelenmesinin geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını hatırlattı.
EGELİ ÇİFTÇİYE NEDEN KİRLİLİK REVA GÖRÜLÜYOR?
Araştırma önergesinde yıllardır kirlilikle boğuşan, son dönemde ise toplu balık ölümleri ve su seviyesindeki azalma ile gündeme gelen Büyük Menderes Nehri'nin Ege Bölgesi'nin en uzun nehri olduğunu belirten Biçer Karaca, nehrin beslediği Menderes Havzası'nın, ekolojik özellikleri nedeniyle Ege Bölgesi ve Türkiye tarımına önemli katkılarda bulunduğuna dikkat çekti. Havzanın yaklaşık %44'lük bir kısmının tarım alanı olduğunu ifade eden Biçer Karaca, "Havzanın en önemli özelliği pamuk, zeytin, incir, kestane, buğday, mısır, arpa, ayçiçeği, meyve ve sebze başta olmak üzere Türkiye tarımı için önemli miktarda tarımsal ürün üretilmesidir. Büyük Menderes topraklarının neredeyse yarısında (%45) tarımsal üretim yapan Egeli çiftçiler sadece 2010 yılında Türkiye kestane üretiminin %31'ini, incir üretiminin yaklaşık %65'i, zeytin üretimin %20'sini sağlamışlardır" dedi.
MENDERES İÇİN ACİL EYLEM
PLANI ÇAĞRISI
“Büyük Menderes Havzası ve onu besleyen Büyük Menderes Nehri, kirliliğe, JES'lere, HES'lere ve madenlere feda edilemez” diyen Biçer Karaca, TBMM'yi Büyük Menderes Nehri'ni Kurtarma Eylem Planı'nı acilen uygulamaya davet etti. Menderes'te sanayileşmenin artışı ve atık su arıtma tesislerine duyulan ihtiyacın yeterince karşılanamaması, denetimin etkin ve kontrollü yapılıp yapılmadığının izlenmesi, acil müdahale gerektiren su kirliliğine çözüm ve sağlık sorunlarının maliyetinin kapsamlı bir şekilde araştırılması için Meclis'i göreve çağırdı.
Kaynak: Genç Çivril Gazetesi
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |